I
her şeyin başlangıcı
ortak bilinenin aksine
tam sekiz gün sürmüştü
ve her şeyin bitişiydi
başlangıç aslında
dipsiz kuyunun dibine varmak
sonsuzluğa uzanmak
ölmüşcesine yere yığılmak
gerçeklikten kopmuş tarihti
benim alın yazım
dahası, en gelişmiş
uygarlıkları bile yıkmıştı
ve geçmişten uzaklaşmak
üstüne kurulmuştu
öyle olması gerekirdi zaten
ama hiç bu kadar yakın
ve içten olacağını kestirememiştim
II
kus, kus içindeki
cazibesini yitirmiş benliğini
haykır dışarıya
evcilleşmiş düşüncelerini
yıkanmış beynini
al götür geri
III
siz ki gecesini gündüzüne katanlar
geceyi sek deneyin
siz ki gecesini gündüzüne katanlar
gündüzü de sek deneyin
ve siz gecesini gündüzüne katanlar
kapayın ışıklarınızı
ve ikisini asla karıştırmayın
3 Aralık 2012 Pazartesi
30 Ekim 2012 Salı
düş
münzevi boşlukların
dilsiz adamıydım ben
yargının dile batan
acılığından
ufkun oyunlarından uzaklaşmış
sessiz
siyah beyaz bir
godard filmiydi benim
hayatım
gökkuşağının görülmeyen renklerinden
giysilerim
gecenin en karanlığından
saçlarım vardı benim
işte ki ben
hicazkar çığlıklar içine doğmuş
fakat
makamıma uyamamışken
selden kaçan düşünceler
gibiydim
kurtulabilsin diye
boğulanlardan
dilsiz adamıydım ben
yargının dile batan
acılığından
ufkun oyunlarından uzaklaşmış
sessiz
siyah beyaz bir
godard filmiydi benim
hayatım
gökkuşağının görülmeyen renklerinden
giysilerim
gecenin en karanlığından
saçlarım vardı benim
işte ki ben
hicazkar çığlıklar içine doğmuş
fakat
makamıma uyamamışken
selden kaçan düşünceler
gibiydim
kurtulabilsin diye
boğulanlardan
23 Temmuz 2012 Pazartesi
ve
ve şimdi saldırıyorsun
bana
(d)üzerek
beni
saldırıyorsun bana
hain bir laz bıçağı
gibi
ve sonra öldüreceksin
kendini
ama önce
beni
geceyi öldürdüğün
gibi
fakat hepsinden önce
sulayacaksın çiçekleri ki
öldürebilesin
bana
(d)üzerek
beni
saldırıyorsun bana
hain bir laz bıçağı
gibi
ve sonra öldüreceksin
kendini
ama önce
beni
geceyi öldürdüğün
gibi
fakat hepsinden önce
sulayacaksın çiçekleri ki
öldürebilesin
3 Temmuz 2012 Salı
bi kemik filan da mı olmaz
dün işte tatile
çıktık
ailecek
gökçeadadayız şimdi
gidilebilecek heryere
gittik
nerdeyse
terkedilmiş bi köy var
dereköy
orda gezinip
girdik
terkedilmiş evlerin içine
yolda tanıştığım
boklarını esirgemeyen
keçi arkadaşlarımla
bi tane kulp buldum
kırılmış
eski midir bilmem ama
attım çantama
cep matarama çarpıp
şangırdıyolar
bi tane evin içine bakmak
için
camına tırmanırken
boynumu sakatladım
sanki kafamla çekiyorum
kendimi
anasını satıyım
tutuldu aslında pek bişey de
yok
tabi sonra o kapısı kilitli
rum mezarlığının duvarına
tırmanmak
pek de hayırlı bi fikir değilmiş
mezarlıkta da bişey bulamadım
zaten bi kemik
filan da mı olmaz
neyse sabah uyandığımda hareket
edemiyodum
nerdeyse
sonra geçti sıcak su filanla
neyse iyi oldu tatil
iki günde iki kitap bitirdim
biri
dublörün dilemması
diğeri
oğullar ve rencide ruhlar
hoşlardı baya
şu an manzara da iyi
aslında
bi yanda deniz
bi yanda nediminkiler
o aslında marul sever
ama
kıvırcıkla idare edicez
onun da kendine has bi
tadı var sonuçta
az da kesmedik nedimle
karpuz
aslında
şimdi de bi biram eksik
dicem
ama o da var
neyim eksik ki la benim
meraba ben hayati tehlike
bende dilara dilemma
ay pardon kitapları karıştırdım
harcadılar ulan adamı
çıktık
ailecek
gökçeadadayız şimdi
gidilebilecek heryere
gittik
nerdeyse
terkedilmiş bi köy var
dereköy
orda gezinip
girdik
terkedilmiş evlerin içine
yolda tanıştığım
boklarını esirgemeyen
keçi arkadaşlarımla
bi tane kulp buldum
kırılmış
eski midir bilmem ama
attım çantama
cep matarama çarpıp
şangırdıyolar
bi tane evin içine bakmak
için
camına tırmanırken
boynumu sakatladım
sanki kafamla çekiyorum
kendimi
anasını satıyım
tutuldu aslında pek bişey de
yok
tabi sonra o kapısı kilitli
rum mezarlığının duvarına
tırmanmak
pek de hayırlı bi fikir değilmiş
mezarlıkta da bişey bulamadım
zaten bi kemik
filan da mı olmaz
neyse sabah uyandığımda hareket
edemiyodum
nerdeyse
sonra geçti sıcak su filanla
neyse iyi oldu tatil
iki günde iki kitap bitirdim
biri
dublörün dilemması
diğeri
oğullar ve rencide ruhlar
hoşlardı baya
şu an manzara da iyi
aslında
bi yanda deniz
bi yanda nediminkiler
o aslında marul sever
ama
kıvırcıkla idare edicez
onun da kendine has bi
tadı var sonuçta
az da kesmedik nedimle
karpuz
aslında
şimdi de bi biram eksik
dicem
ama o da var
neyim eksik ki la benim
meraba ben hayati tehlike
bende dilara dilemma
ay pardon kitapları karıştırdım
harcadılar ulan adamı
23 Haziran 2012 Cumartesi
eski günler hayalimden gitmiyor, bir dediğin bir diğerini tutmuyor*
İnsanlar kötüleştiğinde sırtlarını sıvazlamak mı gerekir
yoksa sarılmak mı? İkisini de yapmayı beceremezsek kendimizi becerelim bari. Olmadı
öpüşür sonra da kullanılmış şırıngaları birbirimize batırırız. İstersen eğer
tütün de var yanımda, sararken içer, içerken soyunuruz. Gücümüzün yettiği kadar
inleriz yataklarımızı birleştirmek için harcadığımız vakti sevişmek için
kullanabileceğimizi fark ettiğimizde. Fark etmesek bile yine de inleyelim
gecenin karanlığında. Tek kişilik yatak da güzel olur sıcak yaz gecelerinde. Ne
kadar terlesen de o kokun gitmeyecekmiş gibi uyuyabiliriz. Soysuz bir düşünce
gibi insanların akıllarını çelebiliriz. Tek bir hedefin peşine takılıp elde
edene kadar onun peşinden mi gitmeliyiz, yoksa yolda karşılaştığımız diğer ilgi
çekici şeylere de uğrayabilir miyiz? Zevk almak için illa borca batıp boğaz
manzaralı evde yaşayan hedonist mi olmalıyız yoksa sokakta yaşasak da yeter mi?
Kaçıyor muyuz yoksa kalacak mıyız?**
*Dostum
**Çığlık çığlığa
*Dostum
**Çığlık çığlığa
22 Haziran 2012 Cuma
(nası istediysen)
kıç siler gibi özür diliyosunuz
artık
bakın bana
özür diliyo muyum ben
kıç silmek demişken
kaç gündür
alaturka tuvalete sıçmak
zorundayım
adam gibi sıçamıyorum
ben rahat rahat oturmayı
gerin gerin gerinmeyi
yavaş yavaş
kokulu kokulu sıçmayı
severim
ama alaturkada olmuyo işte
öyle
ama şak diye deliğe oturtuyorum
o iyi oluyo
hazır tuvalet muhabbeti açmışken
idrar yolu enfeksiyonu
olduğumu söylemeden
geçemeyeceğim vallahi
işiyemiyodum kaç gündür
öyle böyle değil ama
en son sünnet olduktan sonra
böyle olmuştu
neyse bugün biraz zorladım
filan
başta acıdı sonra geçti
şimdi biraz daha rahat işiyip
sıçabiliyorum
ama
bu tokatın havası
iyi
gelmedi
bana
hoş şeyler
getirmedi
yani
ne biliyim
(nası istediysen)
öyle işte
artık
bakın bana
özür diliyo muyum ben
kıç silmek demişken
kaç gündür
alaturka tuvalete sıçmak
zorundayım
adam gibi sıçamıyorum
ben rahat rahat oturmayı
gerin gerin gerinmeyi
yavaş yavaş
kokulu kokulu sıçmayı
severim
ama alaturkada olmuyo işte
öyle
ama şak diye deliğe oturtuyorum
o iyi oluyo
hazır tuvalet muhabbeti açmışken
idrar yolu enfeksiyonu
olduğumu söylemeden
geçemeyeceğim vallahi
işiyemiyodum kaç gündür
öyle böyle değil ama
en son sünnet olduktan sonra
böyle olmuştu
neyse bugün biraz zorladım
filan
başta acıdı sonra geçti
şimdi biraz daha rahat işiyip
sıçabiliyorum
ama
bu tokatın havası
iyi
gelmedi
bana
hoş şeyler
getirmedi
yani
ne biliyim
(nası istediysen)
öyle işte
2 Mayıs 2012 Çarşamba
leyl
gece bir beyaz adam kadar karanlık
ve
sol yumruğumun içi kadar aydınlıktır
sönmüş bir yanardağın içinde
ne kadar alev varsa
gecenin içinde de
o kadar kötülük
vardır
gece yaşamış en yaşlı adamdan bile daha
eskidir
fakat aramızdan en geç ayrılacak olan da
odur
o
ne yakar
ne boğar
ne de yargılar
o adaletlidir
ve hep
genç kalacaktır
13 Mart 2012 Salı
zikir
ben ne tallitler eskitmiş
haham
ne mekşuf edilmiş
gizim
üfürsem eğer
düzenbaz sokak kadınlarına
müstehcen
cehennem nefesi kadardır
nefsim
pamuktan dövülmüş
gürz
ensest bir
haramzadeden doğma
serazat da olsam
rah/ne/dar olursa
olsun
rast olamam
haham
ne mekşuf edilmiş
gizim
üfürsem eğer
düzenbaz sokak kadınlarına
müstehcen
cehennem nefesi kadardır
nefsim
pamuktan dövülmüş
gürz
ensest bir
haramzadeden doğma
serazat da olsam
rah/ne/dar olursa
olsun
rast olamam
23 Şubat 2012 Perşembe
ruhsuz sevişmek ne kadar kötüyse ruhsuz piyano çalmak da o kadar kötüdür
hope-brown bugün bana
you beat the living thing out of the piano dedi
kısacası piyanoyu
siktin demek istedi
ama öyle
ben öyleyim piyano çalarken
ruhsuz sevişmek ne kadar
kötüyse
ruhsuz piyano çalmak
da o kadar kötüdür
çünkü piyanist dediğin piyanosuyla
sevişir
beni öyle biliyolar okulda
doğru da
rahatlatıyo
kaptırıyorum
sallanıyorum
dans ediyorum
kafa sallıyorum
piyanoda çaldığın parça önemli
değildir
piyanoyla arandaki iletişim
ilişki
önemlidir
eğer çaldığın piyanoyu tamamlamıyosan
anlayıp iletişim kuramıyosan
bana gelip
la campanella yı da çalsan
daha dün annemizi de çalsan
aynı şeydir
piyanoyla aranda iletişim varsa
vurgu vardır
duygu vardır
duygu varsa
vurgu varsa
parça da vardır
ama eğer vurgu yoksa
duygu yoksa
iletişim yoksa
parça yoktur
piyanoya evrenin en hassas
çiçeğiymiş gibi
dokunacaksın
ne kadar forteye çıksan da
vurmayacaksın piyanona
dövmeyeceksin
çünkü piyano senin en yakın
arkadaşın
sevgilindir senin
her çalmaya başlamadan önce
selam vermelisin piyanona
belki başını okşamalı
sırtını kaşımalı
gıdıklamalısın
belki öpersin
kendininkinden başka piyanolar da
çalabilirsin elbet
ama asla elindekinden vazgeçmemelisin
çünkü aslında başka hiçbir
piyanonun elinde olan kadar
güzel
etkileyici
ve sana uygun olanını
bulamazsın
ruhsuz çalmayacaksın piyanonu
ruhlu çalıyım derken de
vurmayacaksın
sırtını kaşıyıp
güzel sesler söyleyeceksin
ama asla ruhsuz çalmayacaksın
you beat the living thing out of the piano dedi
kısacası piyanoyu
siktin demek istedi
ama öyle
ben öyleyim piyano çalarken
ruhsuz sevişmek ne kadar
kötüyse
ruhsuz piyano çalmak
da o kadar kötüdür
çünkü piyanist dediğin piyanosuyla
sevişir
beni öyle biliyolar okulda
doğru da
rahatlatıyo
kaptırıyorum
sallanıyorum
dans ediyorum
kafa sallıyorum
piyanoda çaldığın parça önemli
değildir
piyanoyla arandaki iletişim
ilişki
önemlidir
eğer çaldığın piyanoyu tamamlamıyosan
anlayıp iletişim kuramıyosan
bana gelip
la campanella yı da çalsan
daha dün annemizi de çalsan
aynı şeydir
piyanoyla aranda iletişim varsa
vurgu vardır
duygu vardır
duygu varsa
vurgu varsa
parça da vardır
ama eğer vurgu yoksa
duygu yoksa
iletişim yoksa
parça yoktur
piyanoya evrenin en hassas
çiçeğiymiş gibi
dokunacaksın
ne kadar forteye çıksan da
vurmayacaksın piyanona
dövmeyeceksin
çünkü piyano senin en yakın
arkadaşın
sevgilindir senin
her çalmaya başlamadan önce
selam vermelisin piyanona
belki başını okşamalı
sırtını kaşımalı
gıdıklamalısın
belki öpersin
kendininkinden başka piyanolar da
çalabilirsin elbet
ama asla elindekinden vazgeçmemelisin
çünkü aslında başka hiçbir
piyanonun elinde olan kadar
güzel
etkileyici
ve sana uygun olanını
bulamazsın
ruhsuz çalmayacaksın piyanonu
ruhlu çalıyım derken de
vurmayacaksın
sırtını kaşıyıp
güzel sesler söyleyeceksin
ama asla ruhsuz çalmayacaksın
13 Şubat 2012 Pazartesi
yok(ol)uş
kraliçe arı sokağa çıkma yasağını bozarsa
monte kristo kontesi sülalesini kayalıktan yuvarlarmış
gemi geçişlerinin yasak olduğu boğazlarda
insanlar birbirlerini boğazlarmış
monte kristo kontesi sülalesini kayalıktan yuvarlarmış
gemi geçişlerinin yasak olduğu boğazlarda
insanlar birbirlerini boğazlarmış
telvis
aristokrat aileye mensup muvahhiş
nihavent çalındığında hicaz oynarmış
adettendir deyip adet gören kızlar
en sonunda livata kocalara kaçarlarmış
puroyu ağzına alan ressam kadın
açık saçık portredeki kel adam ve
kaydıraktan kayan komşunun oğlu
aslında tek bir aileye mensupmuş
seccadenin ters tarafından namaz kılan
tornacı mahmut ustanın çırağı
taharet musluğu olmayan
ingilizlere özenen tek insan değilmiş
nihavent çalındığında hicaz oynarmış
adettendir deyip adet gören kızlar
en sonunda livata kocalara kaçarlarmış
puroyu ağzına alan ressam kadın
açık saçık portredeki kel adam ve
kaydıraktan kayan komşunun oğlu
aslında tek bir aileye mensupmuş
seccadenin ters tarafından namaz kılan
tornacı mahmut ustanın çırağı
taharet musluğu olmayan
ingilizlere özenen tek insan değilmiş
8 Şubat 2012 Çarşamba
terahi
milliyetperver ziya bey
bu türban bizimdir derken
müteferriç evliya bey
enişe necmi tarafından iğfal edilmiş
kaylulesini yeni tamamlamış olan
hamdi beyin ikinci karısı
komşunun kızını
hah na hah mezemmet eylemiş
meakil olmayanı yediğinde adem
mazalim başlamış oğullarına ve
muayyen günündeki havva
mameliğini çöpe atmış
bu türban bizimdir derken
müteferriç evliya bey
enişe necmi tarafından iğfal edilmiş
kaylulesini yeni tamamlamış olan
hamdi beyin ikinci karısı
komşunun kızını
hah na hah mezemmet eylemiş
meakil olmayanı yediğinde adem
mazalim başlamış oğullarına ve
muayyen günündeki havva
mameliğini çöpe atmış
6 Şubat 2012 Pazartesi
kalleşler ve kaltaklar
kalleşler ve kaltaklar aynı rafa konulduğunda
sapıklar toplumda moda olmaya başlar
müseccel markanın temsilcileri
elektrikler kesildiğinde ortaya çıkar
altı kişi yuvarlak masada oturup
kendi kendilerine polyannacılık oynar
üşümeyip soğuğu hissedenler
mütevazi olanlara müsavi düşer
sapıklar toplumda moda olmaya başlar
müseccel markanın temsilcileri
elektrikler kesildiğinde ortaya çıkar
altı kişi yuvarlak masada oturup
kendi kendilerine polyannacılık oynar
üşümeyip soğuğu hissedenler
mütevazi olanlara müsavi düşer
16 Ocak 2012 Pazartesi
biz askerdeyken üşüdüğümüzde daha çok soyunurduk
bazen bir tekila shottır
insanın içini ısıtan
bazense sigarasından çektiği
bir nefes
ya da hoş bi ortamda
yudumladığı kahvesi
belki sadece yalnız kalırsa
içi ısınır insanın
bazen de ne shotlar
ne sigaradan çekilen nefesler
ne de yudumlanan kahveler
insanın içini ısıtmaya yeter
15 Ocak 2012 Pazar
öyle yani
artık bi eskiye dönelim
dedim
hep böyle abzürdlük
nereye kadar
aslında ölene kadar yaparım da
şimdi şöyle sohbet
havasını da özlüyo
insan
finallerim başlıyo işte
edebiyat dil anlatım sınavı
var yarın
sonra da non fiction fizik
öyle gidiyo
ama sonra üç hafta tatilim
oh valla yatıcam
kulağımda birsen tezer
burnumda eski bi koku var
bi kaç kitap var okumam gereken
yani okumak istediğim
ama üşeniyorum
istiyorum ama üşeniyorum
nası oluyo demeyin
hepimiz biliyoruz
neyse kitaplardan bahsediyim
biri korkma ben varım diye
abzürdizmin tavan yaptığı
bi kitap
murat menteş ten
biri boris vian dan
günlerin köpüğü
öneri üstüne dnr kitap okuma
seanslarımda başlamıştım
baya hoştu
akıcı ve değişik
hafif de bir bohemlik var
öbürü de bizans sultanı
nası bişey konusu ne hiç
bi fikrim yok
babam geldi oku bunu dedi
öyle işte
yeni pek bişey yok
eskiler zaten eskimiş
hee unutuyodum bak
uzun zamandır çok istediğim
bişey yaptım
çıktım sokağa
akordiyon çaldım
hele o günün yılbaşı gecesi saat gece oniki
olması da ayrı bi güzel ayrı
bi hoştu
caddede bağıra bağıra
çav bella söylemek
yaşlı teyzelere ve amcalara
çalıp dans etmelerini zilemek
tekelde oturup
çalmak
yoldan geçen sarhoşlarla
akordiyoncu abiyle de çektirelim
diyip fotoğraf çektirmek
elde bardaklarla sokakta dolaşmak
gece üç de kokoreç yemeye gitmek
selam olsun burdan herkese
seviyorum ben böyle olmayı ya
abimi filan
hoş oluyo yani
bide bunu yazana kadar
bi hafta geçti
finallerim çoktan bitti filan
öyle yani
bunaklıktan ölene kadar kızların eteğinin altına bakan dinsiz imam
gece vakti gelmiş
su ise çıkmıyor kuyudan
çöp kutusunu karıştıran
abdesti bozuk cebi delik
dünür osman
son cikletini de
yutan çocuk gibiydi
hemşireye sen niye etek giymedin
bunaklıktan ölene kadar
kızların eteğinin altına bakan
dinsiz imamın son sözüydü
gül tekin gül hasret giderelim
onyedisinde asılanlar
onsekizi elinden alınanlar
ondokuızunda ölüp öldürülenler
yirminizde ne yapacaksınız
demiş aksakallı münafık dede
purosunun dumanında boğulurken
hasret bebe
gül tekin gül demiş
elleri bağlı hatçe nene
mestanelikte daha gün ağarmamışken
3 Ocak 2012 Salı
doğum ölüm ve son
doğum
uzun bir bekleyişten sonrakavuşmuş denizler karalara
elinden tutup götürdüğünde ise
çoktan aklı başından gitmiş liszt'in
ölüm
bir buseymiş
onu dünyadan koparan
enginlere çıkarıp
aşağıya bırakan
son
serap görülmeyen çöllerde
olduğunu sanmış
ve en sonunda öğrenmiş
emeklemeden yürümeye çalışan
yedi günlük bebeğin hikayesini
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)