23 Temmuz 2012 Pazartesi

ve

ve şimdi saldırıyorsun
bana
(d)üzerek 
beni
saldırıyorsun bana
hain bir laz bıçağı
gibi


ve sonra öldüreceksin
kendini
ama önce
beni
geceyi öldürdüğün
gibi


fakat hepsinden önce
sulayacaksın çiçekleri ki 
öldürebilesin

3 Temmuz 2012 Salı

bi kemik filan da mı olmaz

dün işte tatile
çıktık
ailecek
gökçeadadayız şimdi
gidilebilecek heryere
gittik
nerdeyse
terkedilmiş bi köy var
dereköy
orda gezinip 
girdik
terkedilmiş evlerin içine
yolda tanıştığım 
boklarını esirgemeyen
keçi arkadaşlarımla
bi tane kulp buldum
kırılmış
eski midir bilmem ama
attım çantama
cep matarama çarpıp
şangırdıyolar
bi tane evin içine bakmak
için
camına tırmanırken
boynumu sakatladım
sanki kafamla çekiyorum
kendimi
anasını satıyım
tutuldu aslında pek bişey de 
yok
tabi sonra o kapısı kilitli
rum mezarlığının duvarına
tırmanmak
pek de hayırlı bi fikir değilmiş
mezarlıkta da bişey bulamadım
zaten bi kemik
filan da mı olmaz
neyse sabah uyandığımda hareket
edemiyodum
nerdeyse
sonra geçti sıcak su filanla
neyse iyi oldu tatil
iki günde iki kitap bitirdim
biri 
dublörün dilemması
diğeri
oğullar ve rencide ruhlar
hoşlardı baya
şu an manzara da iyi
aslında
bi yanda deniz
bi yanda nediminkiler
o aslında marul sever 
ama 
kıvırcıkla idare edicez
onun da kendine has bi 
tadı var sonuçta
az da kesmedik nedimle
karpuz
aslında
şimdi de bi biram eksik
dicem
ama o da var
neyim eksik ki la benim


meraba ben hayati tehlike
bende dilara dilemma
ay pardon kitapları karıştırdım
harcadılar ulan adamı