İnsanlar kötüleştiğinde sırtlarını sıvazlamak mı gerekir
yoksa sarılmak mı? İkisini de yapmayı beceremezsek kendimizi becerelim bari. Olmadı
öpüşür sonra da kullanılmış şırıngaları birbirimize batırırız. İstersen eğer
tütün de var yanımda, sararken içer, içerken soyunuruz. Gücümüzün yettiği kadar
inleriz yataklarımızı birleştirmek için harcadığımız vakti sevişmek için
kullanabileceğimizi fark ettiğimizde. Fark etmesek bile yine de inleyelim
gecenin karanlığında. Tek kişilik yatak da güzel olur sıcak yaz gecelerinde. Ne
kadar terlesen de o kokun gitmeyecekmiş gibi uyuyabiliriz. Soysuz bir düşünce
gibi insanların akıllarını çelebiliriz. Tek bir hedefin peşine takılıp elde
edene kadar onun peşinden mi gitmeliyiz, yoksa yolda karşılaştığımız diğer ilgi
çekici şeylere de uğrayabilir miyiz? Zevk almak için illa borca batıp boğaz
manzaralı evde yaşayan hedonist mi olmalıyız yoksa sokakta yaşasak da yeter mi?
Kaçıyor muyuz yoksa kalacak mıyız?**
*Dostum
**Çığlık çığlığa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder