23 Haziran 2012 Cumartesi

eski günler hayalimden gitmiyor, bir dediğin bir diğerini tutmuyor*

İnsanlar kötüleştiğinde sırtlarını sıvazlamak mı gerekir yoksa sarılmak mı? İkisini de yapmayı beceremezsek kendimizi becerelim bari. Olmadı öpüşür sonra da kullanılmış şırıngaları birbirimize batırırız. İstersen eğer tütün de var yanımda, sararken içer, içerken soyunuruz. Gücümüzün yettiği kadar inleriz yataklarımızı birleştirmek için harcadığımız vakti sevişmek için kullanabileceğimizi fark ettiğimizde. Fark etmesek bile yine de inleyelim gecenin karanlığında. Tek kişilik yatak da güzel olur sıcak yaz gecelerinde. Ne kadar terlesen de o kokun gitmeyecekmiş gibi uyuyabiliriz. Soysuz bir düşünce gibi insanların akıllarını çelebiliriz. Tek bir hedefin peşine takılıp elde edene kadar onun peşinden mi gitmeliyiz, yoksa yolda karşılaştığımız diğer ilgi çekici şeylere de uğrayabilir miyiz? Zevk almak için illa borca batıp boğaz manzaralı evde yaşayan hedonist mi olmalıyız yoksa sokakta yaşasak da yeter mi? Kaçıyor muyuz yoksa kalacak mıyız?**


*Dostum
**Çığlık çığlığa

22 Haziran 2012 Cuma

(nası istediysen)

kıç siler gibi özür diliyosunuz
artık
bakın bana 
özür diliyo muyum ben
kıç silmek demişken
kaç gündür
alaturka tuvalete sıçmak
zorundayım
adam gibi sıçamıyorum
ben rahat rahat oturmayı
gerin gerin gerinmeyi
yavaş yavaş 
kokulu kokulu sıçmayı
severim
ama alaturkada olmuyo işte
öyle
ama şak diye deliğe oturtuyorum
o iyi oluyo
hazır tuvalet muhabbeti açmışken
idrar yolu enfeksiyonu 
olduğumu söylemeden
geçemeyeceğim vallahi
işiyemiyodum kaç gündür
öyle böyle değil ama
en son sünnet olduktan sonra
böyle olmuştu
neyse bugün biraz zorladım 
filan
başta acıdı sonra geçti
şimdi biraz daha rahat işiyip
sıçabiliyorum
ama 
bu tokatın havası
iyi 
gelmedi
bana
hoş şeyler
getirmedi
yani 
ne biliyim
(nası istediysen)
öyle işte